Apr 29, 2013 08:38
11 yrs ago
English term
can’t throw for beans
English to Turkish
Other
Gaming/Video-games/E-sports
He has tough punches but can't throw for beans.
Proposed translations
(Turkish)
Proposed translations
59 mins
Selected
bir türlü (yumruk) atamamak
yumrukları serttir ama bir türlü yumruk atamıyor - olabilir.
--------------------------------------------------
Note added at 1 hr (2013-04-29 09:40:57 GMT)
--------------------------------------------------
Oradaki throw, yumruk atmaktaki atmak (throw a punch)... Türkçe'de nasıl ki yumruk "atılır" veya "savrulur" ise, İngilizcede de "throw" fiili ile birlikte kullanılır.
--------------------------------------------------
Note added at 1 hr (2013-04-29 09:40:57 GMT)
--------------------------------------------------
Oradaki throw, yumruk atmaktaki atmak (throw a punch)... Türkçe'de nasıl ki yumruk "atılır" veya "savrulur" ise, İngilizcede de "throw" fiili ile birlikte kullanılır.
4 KudoZ points awarded for this answer.
3 mins
Atışçılığı bir işe yaramaz / Atmayı hiç beceremiyor.
Burada atmak elindeki bir şeyi, örneğin bir topu atmak anlamında mı, yoksa örneğin judodaki gibi birini tutup fırlatmak anlamında mı bilemiyorum. Ama "atıcılık" olmadığı kesin, o silah kullanmaya giriyor malum.
--------------------------------------------------
Note added at 11 mins (2013-04-29 08:49:33 GMT)
--------------------------------------------------
O zaman şöyle açıklayayım: "can't xxx for beans / for sh.t" ibareleri, sözkonusu kişinin bahsedilen işi hiç beceremediği anlamına gelir. "for beans" sanırım İngiliz İngilizcesi'nde daha yoğun kullanılıyor.
Örneğin "he can make great cocktails but he can't cook for sh.t" gibi bir cümleyi "çok güzel kokteyl yapar ama aşçılığının üzerine köpek işemez" diye bile çevirebilirsiniz :).
Bir de bunun "can't xxx to save his life" versiyonu vardır. Hepsi aşağı yukarı aynı anlama gelir.
--------------------------------------------------
Note added at 11 mins (2013-04-29 08:49:33 GMT)
--------------------------------------------------
O zaman şöyle açıklayayım: "can't xxx for beans / for sh.t" ibareleri, sözkonusu kişinin bahsedilen işi hiç beceremediği anlamına gelir. "for beans" sanırım İngiliz İngilizcesi'nde daha yoğun kullanılıyor.
Örneğin "he can make great cocktails but he can't cook for sh.t" gibi bir cümleyi "çok güzel kokteyl yapar ama aşçılığının üzerine köpek işemez" diye bile çevirebilirsiniz :).
Bir de bunun "can't xxx to save his life" versiyonu vardır. Hepsi aşağı yukarı aynı anlama gelir.
Note from asker:
Bu ibare bir deyim Mehmet Bey, olumsuzluk anlamı veren bir ifade ama tam anlamını çıkaramadım. Herhangi bir spor dalından bağımsız bir anlama sahip yani, google'dan birçok örneğini bulabilirsiniz ama hiç açıklayıcı bir metin bulamadım. |
15 mins
yumruk savurmak
Burada 'throw' yumruk savurmak anlamında kullanılmış.
"Sert yumrukları var fakat küçük hedeflere savuramıyor/vuramıyor."
"Sert yumrukları var fakat küçük hedeflere savuramıyor/vuramıyor."
4 hrs
atmasını pek becerememek
Ben olsam;
"Yumrukları çok sıkı, ama atmasını pek beceremiyor."
derdim...
"Yumrukları çok sıkı, ama atmasını pek beceremiyor."
derdim...
6 hrs
Yumruğunu boşa sallamamak
Böyle yorumlanabilir.
6 hrs
hiç bir işi becerememek
Hakaret amaçlı kullanılıyor : Sert yumrukları olsa da hiç bir işi beceremez. Ya da "ondan bir halt olmaz!"
This is an insult comparing someone to a box of beans ,which is obviously useless, so it is used in situations were you wish to express your anger at the incompetence of someone or thing.
This is an insult comparing someone to a box of beans ,which is obviously useless, so it is used in situations were you wish to express your anger at the incompetence of someone or thing.
Discussion
Başından beri yanlış anlaştığımız bir nokta var: "Throw a punch" diye bir şey yoktur demiyorum zaten, sadece bu bağlamda eylemin gereksiz bir şekilde tekrar edildiği kanısındayım. Yani mesele Türkçe'de kaçındığımız kelime tekrarı değil İngilizce'de kaçınılan kavram tekrarı. (Beni her gördüğümde güldüren "servis hizmetleri" geldi aklıma şimdi :) )
Neyse, her konuda fikir birliğine varacağız diye bir şey yok. Hepimiz kafamızdakini mümkün olduğunca ortaya koyduk. Benim (maalesef doğal olarak) yanlış anlaşılan yorumuma rağmen keyifli bir tartışmaydı, herkese teşekkürler.
Üslubu sertleştirdiğimin bile farkında değildim, hatta "oyun delisi" falan yazarken aklımca tatlı tatlı gırgır geçiyordum ama Bora Bey özür dilemiş, Haluk Bey uyarmış. Kendi yazdıklarımı o gözle okuduğumda çok utandım, ne yalan söyleyeyim. Asıl siz kusura bakmayın, yazılı dilin cilvelerine verin lütfen.
Asıl tartışmaya dönelim: Az önce işyerindeki Kanadalı bir arkadaşımla konuştum, benim verdiğim "judo, aikido" örneklerini hiç işin içine karıştırmadan sadece bağlamdan ve cümleden bahsedip "throw"un "punch" ile ilgisi olup olamayacağını sordum. Cevabı "saçma olur, çünkü zaten onu cümlenin ilk kısmında söylemişsin, güreşteki gibi tutup atmaktan bahsediyor olabilir" dedi.
Bu cümlenin niye öyle söylenmeyeceği konusundaki ısrarımın nedeni, ki arkadaşım da bu görüşümü destekleyen şeyler söyledi, punch'ın içinde zaten yumruğu atma, savurma eyleminin olması. "He can't throw" dediğiniz zaman "punch"a dair bir göndermenin ayrıca yer alması gerekiyor.
Bu bilgiyi "arkadaşım öyle dedi" tadında vermek saçma ama daha başka nasıl anlatırım bilemiyorum.
For beans: http://www.urbandictionary.com/define.php?term=for beans
Ayrıca "he can't throw for beans"deki throw, kalıbın yapısı itibariyle burada tek başına kullanılan bir fiil, diğer bir deyişle "throwing a punch"ın bir parçası değil. Aksi takdirde atılanın ne olduğunu belirten bir kelimenin de orada yer alması gerekirdi. O nedenle elindeki bir şeyi fırlatmak ya da atmak, veya bir kişiyi fırlatmak ya da atmak üzerinde ısrar ediyorum. Fikret Bey, oyundaki karakterlerin attığı herhangi bir şey olup olmadığına bir bakmanızı öneririm.
Benim çelişki olduğunu düşünmemin nedeni şu: Bir yumruk durduğu yerde sert olamaz, yumruğun sertliği tamamen atma hızı ve gücü ile alakalıdır. O yüzden birinin hem sert yumruklara sahip olması hem de bu yumrukları atamaması bana biraz çelişkili geliyor.
Her neyse, sizin de dediğiniz gibi bağlam hakkında biraz daha bilgi alırsak ne olduğu ortaya çıkacaktır. Kaldı ki anladığım kadarıyla asıl soru "for beans"in burada ne anlama geldiği... Ancak "küçük hedef" anlamına gelmediği kanısındayım.
Ayrıca "for beans", olumlu çekilmiş bir fiille kullanıldığında "gırgırına" ya da "öylesine" gibi bir anlam taşıyor ama "can't xxx for beans" başka.