Sevan 1, Hulki 0, Radikal -1 | Apr 10, 2009 |
Başlığa aslında "Ay yine mi 'Biz adam olmayız' muhabbeti?" yazacaktım ama, direkt skoru yazmayı uygun buldum
Bence, Sevan Nişanyan, en fazlasından laubalilikle suçlanacak bir dokundurma yapmış. Yapar da, o da polemiğin tadı tuzu. Dışarıda Kudoz kuralları geçerli değil. Hulki Aktunç da açıklasaymış nereden onomatope oluoluverdiğini. Onomatope deyip geçerse, tabii sallıyorsun derler adama. ... See more Başlığa aslında "Ay yine mi 'Biz adam olmayız' muhabbeti?" yazacaktım ama, direkt skoru yazmayı uygun buldum
Bence, Sevan Nişanyan, en fazlasından laubalilikle suçlanacak bir dokundurma yapmış. Yapar da, o da polemiğin tadı tuzu. Dışarıda Kudoz kuralları geçerli değil. Hulki Aktunç da açıklasaymış nereden onomatope oluoluverdiğini. Onomatope deyip geçerse, tabii sallıyorsun derler adama.
Öte yandan Hulki Aktunç, aynı düzeyde bir dokundurmayla skoru +1 olarak kapatabilecekken, ne yapıyor? Her türlü polemik adabını çiğniyor: Üslubu bir anda sertleştiriyor, küfrediyor, tehdit ediyor, olayla ilgisi olmayan başka bir konuyu gündeme getiriyor (o konuda Sevan Nişanyan ağır suçlu durumunda olabilir, ama o olay, o olaydır; bu olaydan bahsederken o olayı buraya getirmek eksi adaptır), daha da kötüsü ırkçılık yapıyor. Ne demek 'anladikos?'
Radikal'e gelince, en büyük suçlu o. Çünkü ben Türküm, Türklerin böyle olaylarda öncelikle ve en çok basını suçlaması âdettendir Yok, ciddiyim. Radikal tam da işte bu, "Biz adam olmayız" teranesini kışkırtacak, bir yandan da yazan çizen adamın zaten itin ağzına sokulduğu bir kültürel ortamda, entelektüel olmayı refleks olarak aşağılama davranışına çanak tutacak şekilde ele almış olayı. Bizim memlekette bu bir politikacılara yapılır, bir de entelektüellere. Fiiliyatta tek tek her politikacı ahlaksız, her entelektüel edepsiz olsa bile -ki değil ve olamaz- kavram olarak bu iki insan tipini aşağılamayı ben şahsen çok sakıncalı buluyorum. İkisinin de alternatifinin ne olduğunu düşününce, bu sakınca daha iyi görülür.
Netice olarak, n'olmuş yani, entelektüel veya değil, iki insan evladı kapışmış, kantarın topunu kaçırmış, ortalık çirkinleşmiş... falan. Olmasa daha iyi olurmuş ama, böyle olaylar her yerde olur, oluyor da. Bu ne Türkiye'ye özgü bir şey, ne de entelektüellere. Hele hele sözlükçülükle bağlantısını henüz kuramadım doğrusu. Nasıl yani? Git Eminönü haline, her Allahın günü kavga hır gür, küfrün bini bir paradır. Kimsenin "E bu kabzımallar böyle terbiyesizlik ederse, tabii ki domatesler eskisi gibi kırmızı olmaz" dediğini duymadım şimdiye kadar.
["Terazinin topu" yazmışım yukarıda, çok utandım ve onu Edit ettim. Türkçemde bu aralar bir çapaklanma hissediyorum, tebdil-i mekân vakti geldi galiba ]
[Edited at 2009-04-10 19:45 GMT] ▲ Collapse | |